Denizin Altındaki Fay Hattı Ortaya Çıkarılmalı
Son günlerde Türkiye’de yaşanan depremlerin ardından ortaya atılan iddia Karadenizlileri endişelendirdi. Bazı akademisyenler Karadeniz’in kıyısından 10 kilometre uzaklıkta denizden fay hattı geçtiğini ileri sürdü. Bu iddiaların ardından Karadeniz illerinin iki fay hattı arasında kalıp kalmadığı tartışma konusu oldu. Şehir Plancıları Odası Ordu İl Temsilcisi Birol Yılmaz, herhangi bilimsel makaleler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, AFAD’ın haritalarında denizden geçen fay hattının olmadığını söyledi. Bu tür açıklamaların halkı endişeye sevk ettiğini belirten Yılmaz, konuyla ilgili devletin ciddi bir çalışma yürütmesi gerektiğini kaydetti.
DEVLETİN ARAŞTIRMASI GEREKİR
Denizdeki fay hattının somut delillerle ortaya konulması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Bu konuda yapmış olduğum araştırmalarda ne bir bilimsel ne de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile AFAD’ın deprem haritalarında verilere ulaşamadık. Bu konuda türlü türlü beyanlar ortaya konuluyor ama bu açıklamalar insanları endişeye sevk ediliyor. Eğer böyle bir gerçeklik varsa bu konuda devletin yetkili organları ciddi bir çalışma yürütmeli ve bu çalışmaların sonucu kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Titiz bir çalışmanın ardından bizim de sonuçlara göre yeni tedbirler geliştirmemiz gerekir” diye konuştu.
KIYI VE DOLGU ALANLARI TEHLİKELİ
Olası bir depremde kıyı ve dolgu alanlarının etkileneceğini belirten Yılmaz, “Depreme karşı en dayanıksız zeminler dolgu zeminlerdir. Dolayısıyla Karadeniz’den ziyade Ordu’ya ele alacak olursak, mesela Durugöl, Akyazı, Bahçelievler hatta Eskipazar’da bile zeminlere bakıldığı zaman deniz kabuklarına rastlanıyor. Buranın tamamı denizin zaman içerisinde dolmasıyla oluşmuş bir zemine sahiptir. Bu tür zeminlerde de olası bir deprem anında sıvılaşmanın hat safhada olur. Sıvılaşma depremin en şiddetli şekilde hissedileceği, zeminde oturmaların olacağı, binaların zemine doğru gömülme ihtimali olduğu bir ortam yaratmasıdır. Dolayısıyla çok risklidir. Bu tür zeminlerde yapılacak inşaatlarda da zeminlere göre inşaat mühendislerinin ve zemin etüt raporlarında belirtilen tedbirlerin alınarak yapılmasında fayda var” ifadelerinde bulundu.