Suç İşlemek İçin Gerekli Ortamın Oluşmasını Beklemiş
Altınordu ilçesine bağlı Zaferi Milli Mahallesi’nde, 3 Aralık 2019’da meydana gelen olayda, Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, bale kursundan çıkıp evinin önüne geldiği sırada kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Katil zanlısı Özgür Arduç, olayın ertesi günü kent merkezinde esnaf tarafından yakalanarak, kendisini polis otosuna bindiren 2 polis memurunu da bıçaklayarak yaraladı. Tutuklanan zanlı Özgür Arduç, yargılandığı Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce 'canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı.
MAHKEMEDE İTİRAZ ETMİŞTİ
20 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilen katil Özgür Arduç, duruşmada akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ederek, “Raporda ‘Aklım yerinde’ deniyor. Deli olmam için ne yapmam gerek. Ruh ve sinir hastanesine gittim, doktor beni anlamadı, ben de onu. Akıl sağlığım yerinde değil, yeniden rapor istiyorum” diyerek akli dengesinin yerinde olmadığını öne sürmüştü.
KATİLİN AVUKATINDAN İSTİNAF BAŞVURUSU
Bu arada Özgür Arduç’un avukatı, Arduç’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını üst mahkemeye taşıdı. Arduç’un avukatı dosyada ‘eksik inceleme’ yapıldığını iddia ederek, istinafa başvurdu.
İSTİNAFTAN DÖNER
Öte yandan Arduç’un avukatının istinaf başvurusunda bulunmasını Acıbadem Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, değerlendirdi. Prof. Dr. Polat, Ceren’in katilinin ‘akıl sağlığı oyunu’nun istinaftan döneceğini söyledi. Polat, “Ceren Özdemir davasında suç işleyen kişi hakkında Elazığ Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi ile birlikte uzmanlardan oluşan bir heyet akıl sağlığının yerinde olduğu yönünde rapor hazırlamış. Bu rapor son derece iyi ve doğru, bütün boyutları ve kriterleri de göz önünde bulunduran bir rapor. Yargının bir yaklaşımı var. İsteniyor ki bütün raporlar Adli Tıp Kurumu’ndan gelsin. Oysa böyle bir şey yok. Türkiye çok büyük bir coğrafya. 85 milyon insan yaşıyor. Her vakada tek bir kurumdan sonuç beklerseniz 3 yıl gibi uzun bekleme süreleri ortaya çıkıyor” diye konuştu.
HER SUÇ İŞLEYENE CEZA EHLİYETİ YOK GİBİ DAVRANILMAMALI
Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada doğru bir yaklaşım var bulunduğu yerden donanımlı bir merkezden rapor alınmış ve kişinin durumu saptanmış. Burada yeniden bir rapora ihtiyaç yok. Çünkü raporda bir yeterlilik, eksiklik gibi bir durum söz konusu değil. Sonuçta raporun içeriği bakıyoruz imzasına değil. Uzmanlıkları psikiyatrist olan 3 kişi tarafından yazılmış doğru bir rapor. Tabii ki cinayet normal yaşam içinde olan bir davranış değil. Ancak her suç işleyene ceza ehliyeti yok gibi davranırsak kimse cezaevine girmez. Her zaman şu örneği veririm. Hiçbir pedofilinin polisin bulunduğu ortamda suç işlediğini gördünüz mü? Suç işlemek için gerekli ortamın oluşmasını beklerler. Bu demek ki ceza almalarına yeterli akıl sağlığına sahipler. Bu vakada aynı şey geçerli, sanık havanın kararmasını bekliyor, yazık yavruyu izlemiş. Daha sonra suçu işlemiş. Bunları göz önüne almak lazım. Akıl sağlığı muayenesinde değerlendirilen şey şu; günlük yaşamını sürdürebilecek, mental durumu dediğimiz zeka geriliği, psikoz dediğimiz ağır, iyileşemeyen psikiyatrik hastalığı olup olmadığıdır. Yoksa normalin dışında her şeyi böyle değerlendireceğiz diye bir şey yok. Kamuoyunu bu konuda düzeltmek gerektiğine inanıyorum.”
ARDUÇ’UN ‘AKIL SAĞLIĞI’ RAPORU
Arduç’a verilen raporda akıl sağlığıyla ilgili şu değerlendirme yapıldı; “Yapılan psikiyatrik muayenesinde bilincinin açık, koopere (iletişim kurabilen), oryante (uyumlu), affekti otimik (duygu durum bozukluğu yok), düşünce içeriği normal, hezeyan, halüsinasyon tespit edilemediği, gerçeği değerlendirme, yargılama, soyutlama yeteneklerinin normal olduğu tespit edildi.”