Meme kanserini yenen doktor hem yaşadıklarını anlattı hem de uyardı

SAĞLIK 08.10.2020 - 13:29, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1072+ kez okundu.
 

Meme kanserini yenen doktor hem yaşadıklarını anlattı hem de uyardı

Kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer alana meme kanserine hayat boyu her 8 kadından birinin yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir.
      Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır.     Tüm Dünyada ve ülkemizde her yıl Ekim ayı “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılmakta ve çeşitli etkinliklerle toplumda farkındalık oluşturulmak amaçlanmaktadır.   Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.   Bugün Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcımız Dr.Begüm Gürdal Öz’ün meme kanseri ile mücadelesini paylaşmak istiyoruz. Kendisine 4 sene önce meme kanseri teşhisi konmuş, erken teşhisin de faydası ve başarılı bir tedavi sürecinin ardından şifa bularak iyileşen bir hekim olarak yaşadıklarını anlattı.   Dr.Begüm Gürdal Öz, 1987’de Ordu’da doğmuş, sekiz yıldır ilimizde çeşitli kurumlarda hekimlik mesleğini icra ediyor ve son üç yıldır Ordu İl Sağlık Müdürlüğünde Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. 28 yaşındayken, yani 4 sene önce meme kanseri teşhisi almış ve 1 sene tedavi sürecinden sonra işine ve hayatına geri dönebilmiş.   Ailesinde erken yaşta kansere yakalanan kişiler olması sebebiyle tanı almadan tam 6 ay önce hiçbir şikayeti olmamasına rağmen ultrason çektirmiş ve meme bölgesinde birkaç iyi huylu, boyutları küçük fibroadenom olarak adlandırılan kitleler görülmüş, doktoru 6 ay sonra tekrar ultrason kontrolü önermiş. 6 ay sonra kendi kendine meme muayenesi yaptığında eline büyük bir kitle gelmesi üzerine kontrole gitmiş, kitleden alınan biyopsi sonucunda kanser olduğunu öğrenmiş. Kanser olduğunu kadın hastalıkları ve doğum asistanlığı zamanlarında serviste hastalara bakarken patoloji uzmanının sonucunu söylemek için kendisini araması üzerine öğrendiğini söyleyen Dr.Begüm Gürdal Öz, “bu ânın, hayatında hatırlamak istemediği anlardan biri olduğunu, kötü bir haber almanın kötü bir haberi vermek kadar zor olduğunu anlamış oldum.” dedi.     Meme kanseri tanısı aldıktan sonra; kendisine kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi işlem tedavileri uygulanmış.. Bir hekim olarak tüm tedavi sürecini, yan etkilerini ve hastalığın seyrini bilerek bu yola girmek kolay olmamış ama sürecin sonunda tedavilerini tamamlamış ve 6 ay sonra eski haline tam anlamıyla dönebilmiş. Tedavi süreci ağır ve yıpratıcı geçtiğinden bu durumda en büyük destekçisinin ailesi olduğunu ifade eden Dr.Öz, ilk yıllarda 3 ayda bir olan kontrollerin şimdi 6 ayda bire çıktığını ve şuan gayet sağlıklı olduğunu söylüyor.     Dr.Öz, “Çok genç yaşta bu hastalığa yakalanmış biri ve bir sağlıkçı olarak “insan meme kanserinin kendi başına gelebileceğini hiçbir zaman düşünmüyor.” diyor. Dr. Öz, özellikle risk faktörü olan ve ailesinde öyküsü bulunan kişilere hiçbir belirtisi olmasa bile mutlaka kontrole gitmelerini tavsiye ediyor.     Meme kanserinin erken teşhis edilmesi, zorlu bir tedavi süreci olsa bile hayata geri dönebilmek anlamına gelmektedir. Fakat tanı aşaması gecikirse her şey için geç kalınabilir. Erken teşhis için, 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırılması, 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir. Ulusal kanser tarama programı önerilerine göre ülkemizde uygulanan meme kanseri tarama protokolü;   20-40 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, 40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, iki yılda bir mamografi çekilmesi şeklindedir. Altınordu, Fatsa ve Ünye İlçelerimizde hizmet veren Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerimizde (KETEM) meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanseri taramaları tamamen ücretsiz olarak yapılmaktadır.   Unutmayın! Kanser tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken teşhis hayat kurtarır.
Kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer alana meme kanserine hayat boyu her 8 kadından birinin yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir.

 

 

 

Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır.

 

 


Tüm Dünyada ve ülkemizde her yıl Ekim ayı “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılmakta ve çeşitli etkinliklerle toplumda farkındalık oluşturulmak amaçlanmaktadır.

 


Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.

 


Bugün Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcımız Dr.Begüm Gürdal Öz’ün meme kanseri ile mücadelesini paylaşmak istiyoruz. Kendisine 4 sene önce meme kanseri teşhisi konmuş, erken teşhisin de faydası ve başarılı bir tedavi sürecinin ardından şifa bularak iyileşen bir hekim olarak yaşadıklarını anlattı.

 


Dr.Begüm Gürdal Öz, 1987’de Ordu’da doğmuş, sekiz yıldır ilimizde çeşitli kurumlarda hekimlik mesleğini icra ediyor ve son üç yıldır Ordu İl Sağlık Müdürlüğünde Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. 28 yaşındayken, yani 4 sene önce meme kanseri teşhisi almış ve 1 sene tedavi sürecinden sonra işine ve hayatına geri dönebilmiş.

 


Ailesinde erken yaşta kansere yakalanan kişiler olması sebebiyle tanı almadan tam 6 ay önce hiçbir şikayeti olmamasına rağmen ultrason çektirmiş ve meme bölgesinde birkaç iyi huylu, boyutları küçük fibroadenom olarak adlandırılan kitleler görülmüş, doktoru 6 ay sonra tekrar ultrason kontrolü önermiş. 6 ay sonra kendi kendine meme muayenesi yaptığında eline büyük bir kitle gelmesi üzerine kontrole gitmiş, kitleden alınan biyopsi sonucunda kanser olduğunu öğrenmiş. Kanser olduğunu kadın hastalıkları ve doğum asistanlığı zamanlarında serviste hastalara bakarken patoloji uzmanının sonucunu söylemek için kendisini araması üzerine öğrendiğini söyleyen Dr.Begüm Gürdal Öz, “bu ânın, hayatında hatırlamak istemediği anlardan biri olduğunu, kötü bir haber almanın kötü bir haberi vermek kadar zor olduğunu anlamış oldum.” dedi.

 


 
Meme kanseri tanısı aldıktan sonra; kendisine kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi işlem tedavileri uygulanmış.. Bir hekim olarak tüm tedavi sürecini, yan etkilerini ve hastalığın seyrini bilerek bu yola girmek kolay olmamış ama sürecin sonunda tedavilerini tamamlamış ve 6 ay sonra eski haline tam anlamıyla dönebilmiş. Tedavi süreci ağır ve yıpratıcı geçtiğinden bu durumda en büyük destekçisinin ailesi olduğunu ifade eden Dr.Öz, ilk yıllarda 3 ayda bir olan kontrollerin şimdi 6 ayda bire çıktığını ve şuan gayet sağlıklı olduğunu söylüyor.

 


 
Dr.Öz, “Çok genç yaşta bu hastalığa yakalanmış biri ve bir sağlıkçı olarak “insan meme kanserinin kendi başına gelebileceğini hiçbir zaman düşünmüyor.” diyor. Dr. Öz, özellikle risk faktörü olan ve ailesinde öyküsü bulunan kişilere hiçbir belirtisi olmasa bile mutlaka kontrole gitmelerini tavsiye ediyor.

 


 
Meme kanserinin erken teşhis edilmesi, zorlu bir tedavi süreci olsa bile hayata geri dönebilmek anlamına gelmektedir. Fakat tanı aşaması gecikirse her şey için geç kalınabilir. Erken teşhis için, 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırılması, 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir. Ulusal kanser tarama programı önerilerine göre ülkemizde uygulanan meme kanseri tarama protokolü;

 


20-40 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi,
40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, iki yılda bir mamografi çekilmesi şeklindedir.
Altınordu, Fatsa ve Ünye İlçelerimizde hizmet veren Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerimizde (KETEM) meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanseri taramaları tamamen ücretsiz olarak yapılmaktadır.

 



Unutmayın! Kanser tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken teşhis hayat kurtarır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.