Ünye’de çekilen Randıman filmi vizyona giriyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca “İlk Filmini Gerçekleştirecek Yönetmen Projesi"nde, 13 proje arasında seçilen ve çekimleri Ünye’de gerçekleşen Randıman filmi 25 Eylül’de vizyona giriyor.

Ünyeli yönetmen Mehmet Hoşnut’un yönettiği, senaristliğini Ünyeli sanatçı Kerim Aydemir’in yaptığı Randıman filmi ile fındık ilk kez beyaz perdeye taşınmış olacak. Dünya’dan 2 bin 500 filmin katıldığı Şanghay Film Festivali'ne Türkiye’den katılmaya hak kazanan en iyi 3 fil arasında yer alan “Avcı” adlı filmin başrolünü oynayan, 2018 yılında gösterime giren ve Ordu’da da gösterime giren Mimar Sinan belgesinde görev alan, Benim İçin Üzülme dizisi ve birçok kısa filmde rol alan, 2014 yılı İstanbul Direkler Arası Karadeniz Bölgesi en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Ünyeli sanatçı Kerim Aydemir’in senarist ve başrol oyunculuğunu yaptığı Randıman filmi 25 Eylül’de vizyona giriyor. Ana mekanımızı Tekkiraz Beylerce’de bulduk Sanatçı Kerim Aydemir filmin hazırlık aşaması ile ilgili açıklama yaparak, “Randıman adlı sinema filmimizin 2019 yılı mart ayından itibaren hazırlıkları başladı. Bu hazırlıklar sırasında mekan arama, nerede çekeceğimizle alakalı kararlar verildi. İstanbul ayağında 2-2,5 aylık bir ön hazırlık çalışması başladı. Bu ön hazırlık çalışmasında film ekibini, kamera arkasını profesyonel bir şekilde hazırlamak için destek aldık. Projemizde yer alan oyuncularla da görüşmeler yapıldı. Daha sonra Ağustos ayının 1’inden itibaren Tekkiraz Beylerce Mahallesinde filmin içerisinde geçecek olan ana ev olarak ana mekan orada belirlendi. Daha sonra Ünye merkezde İskele, Meydan, yeni açılan hamamımızda, havaalanında ve Çiseli Şelalesinde çekimlerimiz devam etti” dedi. Fındık ilk kez beyaz perdeye taşındı Fındığın ilk kez Randıman filmi ile beyaz perdeye taşındığını belirten Aydemir açıklamasında şunları söyledi; “Randıman’ı çifte kavrulmuş bir aşk hikayesi olarak ele aldık. Filmimizde, Ordu bölgesinde yaşayan insanların fındıkla bağını kurduk. Böylelikle fındık mahsulünü beyaz perdede ilk defa izleyeceğiz. Daha önce pamuğu, karpuzu, Antep fıstığını ve birçok ürünü beyaz perdede gördük. Tabi filmin içinde bir aşk hikayesi de var. Bu yöre halkının fındıkla bağını kurduk. Yaşantısını güzel bir aile komedisi, romantik komedi şeklinde ele aldık. Herkesin ailesi ile birlikte, arkadaşları ile izleyeceği seviyeli, düzgün, kendi kategorisinde belli bir yeri olan bir film çıkarttık. Filmin konusu ve içeriği yüzde 80 gerçek hayattan Randıman filmini çifte kavrulmuş bir aşk hikayesi olarak sunduk. Ama bunun film olmadan önce bir aşaması var. Benim bölümüm bunu kaleme almakla ilgiliydi. Bu senaryoyu oluştururken yüzde 70-80’i gerçek hayattan yola çıktık. Yani izleyeceğimiz karakterlerin birçoğu gerçek hayatta gördüğüm, gözlem yaptığım insanlar. Köyde beraber yaşadığım komşularım, kendi akrabalarım. Filmin içinde babaannemi oynayan kişi gerçek babaannem. Onun kurduğu cümleler var. Babamı oynayan yine bir komşumuz. Onun tavırlarından yola çıktım. Kız kardeşlerimizi oynayan kişilerin birçoğu komşum ve akrabam. Çekilen mekanlar yabancı değildi. Çünkü burada yaşıyoruz, 35 yılımız Ünye’de geçmiş. Ünye Meydanında, İskelesinde filmin çekimini gerçekleştirmek, fındık bahçesinde çekimler yapmak gezdiğimiz, gördüğümüz hep çocukluğumuzun geçtiği yerlerde bir filmi harekete geçirmek çok ayrı bir dünyaydı. Bu projenin içinde olmaktan çok mutluyum. Çok değerli oyuncularımız rol aldı Projemizin İstanbul’da hazırlıklarını yaparken kimlerin oynayabileceğini daha önce tespit ettik ve senaryomuzu oyunculara sunduk. Bunlarda Türkiye ve Dünya çapında tanınmış oyuncular. Cezmi Baskın gibi çok değerli ve kıymetli tiyatro ve sinema sanatçısı, Salih Kalyon gibi değerli bir isim bizimle oldu. Yağmur Ün başrollerini bizimle paylaştı. Feraye Eyüboğlu yine yılların tiyatro oyuncusu.  Berivan Edibali daha önce birçok projede başkarakterde yer almış bir isim. Daha sayamadığım birçok isim ve yerelde de bir çok tiyatro oyuncularımız filmde görev aldı. Ordu merkezde Oksijen Tiyatrosu oyuncuları bizimle beraber oldular.  İş birliği içerisinde bulunduk. Onlar da sanata emek vermiş yılların oyuncuları. Diğer taraftan kamera arkasında büyük bir emek var. Tüm emekçilere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu süreçte bir arkadaşımızı kaybettik Bu süreçte bazı zorluklarda yaşandı. Her filmde zorluklar yaşanır ama özellikle setimizde çalışan 25 yaşındaki Gürkan adlı arkadaşımız Kurban Bayramı’nın ilk gününde Karadeniz’de boğularak vefat etti. Diğer sorunların bunun yanında esamisi okunmadı. Bunun ardından bütün ekip toparlanmak çok zor oldu. Ama bizde başladığımız işi bitirmek istedik. 30 Ağustos itibari ile 2 günlük İstanbul çekimlerimiz oldu. 2 günde filmin son çekimleri ve rötuşlarını yaptıktan sonra filmin çekim aşamasını tamamladık. Pandemi süreci uzattı Çekimler tamamlandıktan sonra işin masa başında yapılan bölümüne montaj, müzik, vb. kısmına girildi. Bu çalışmalar çekimlerden daha uzun süren çalışmalar. Bu süreçte çalışırken de bilindiği üzere dünyayı etkileyen pandemi süreci ile karşılaştık. Pandemi ile karşılaşmadan önce vizyona giriş tarihimizi 20 Mart olarak belirlemiştik. 20 Mart’a 5 gün kala İçişleri Bakanlığı’nın aldığı karar ile birçok yer kapandığı gibi sinemalar da kapandı. Daha sonra biz yine ekip olarak beklemeye geçtik. Gelinen noktada ise 25 Eylül’de filmimizi sinemalara sokma kararını aldık.” Bu şehrimizin filmi, bir biletle de olsa destek verilmeli Filmimiz 140 salonda gösterime girecek. Bunun için şuanda çalışmalar yürütüyoruz. Şuanda her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranmak çok da etik değil. Çünkü her şeyin önünde sağlık geliyor. Sinemalar kapalı alanlar kapsamında. Fakat maske, mesafe, hijyen tedbirleri alınarak film izlenebilir. Biz tedbirlerimizi alalım, tüm kurallara uyalım, filmi izleyelim. Bu bizim şehrimizin filmi, bizim filmimiz. İzlemek isteyenler salonlara gelip izleyebilir. Pandemiden dolayı sinemaya gelmek istemeyenler bir biletle bize destek olabilirler. Çünkü bu bizim filmimiz bütün şehrimizin filmi. Destek olmak gerekiyor.”