Hayasız İstila

BÖLGE GÜNDEMİ 06.05.2019 - 15:06, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1983+ kez okundu.
 

Hayasız İstila

Hürriyet gazetesindeki köşesinde İlber Ortaylı Ordu başka olmak üzere Karadeniz’de işlenen imar katliamlarını yazdı. Ortaylı isim vermeden Belde Evler inşaatını sert ifadelerle eleştirdi. İşte Karadeniz’de İlahi Komedya başlığıyla yayınlanan o yazı…
30 sene evvel dahi söyleseler “Akla gelmeyecek bir çılgınlık” derdim. Hele ilk gördüğüm Karadeniz kıyılarının yani 1966 yılı temmuzunun o unutulmaz pitoresk çarpıcılığında düşünülmeyecek bir kâbus olabilirdi. Dışişleri Bakanlığı bir Danimarkalı gazeteciyle profesör eşini davet etmiş. Arabalarıyla geldiler. O zamanki bakanlığın böyle geziler için mihmandar tutma imkânı yoktu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden rica etmişler. Dekanlık bana sordu. Gezi hattını Çorum’a kadar biliyordum ama ilk defa Samsun’u gördüm. Zengince bir Anadolu şehriydi ama birtakım derbederlikleri vardı. Çarşamba’yı geçene kadar doğrusu çok etkilendiğimi hatırlamıyorum ama Ünye, Fatsa, Ordu yeşilin ortasındaki güzelliklerle doluydu. Karadeniz’in eski ustalarının yapıları tabiata hâkimdi. Hava güzeldi. Masmavi deniz taş ve ahşap karışımı binalar, süratle seyahati tamamlamak için koşuşan karı-kocayla aramı ilk açan sebepti.   İMAR FACİASI Galiba kuzeyli ırkların kendi monoton ülkeleri dışındaki yerlere karşı ilgileri ya çok az oluyor ya da abartılı derecelere ulaşabiliyor. Ordu’nun daha uzun yıllar, 1980’lere kadar yapısı pek bozulmadı. Belediye başkanlarının bunda rolü var ama 1990’lardan itibaren imar nizamında cıvıma ve çokkatlılık patladı. 2000’li yılardan sonra ortalık Dante’nin “İlahi Komedya”sındaki manzaralara dönüştü. Giresun ve Tirebolu ise daha hazin, bazıları eski konaklarını yıkamasalar bile önüne kendi bildikleri çirkin yapıları dikiyorlardı. O güzel Tirebolu ve sonradan birkaç kere daha gidip gezindiğim üniversitede konferansa gittiğim Giresun süratle değişmeye başladı. 2000’li yıllar bu imar faciasının zamanıdır. Şimdi ise daha utanmazca bir girişim, gökdelen dikiliyor. Giresun’un, o güzel resmin ortasına bir garip gökdelen. Ordu’da ise 3 bloktan oluşan bir gökdelen sitesi. Hangi iktisadi talebe cevap verdiği meçhul bir yatırım. Ama tabiatı tahrip ettiği çok açık.   HAYASIZ İSTİLA Binalar mavi gökle bağdaşmıyor. Yerle ne kadar barışık derseniz denizlerin doldurulmuş kısmına bina dikmek çok mu akıllıca? İstanbul’da yer tükendi. İzmir’e de el attılar. Şimdi de Karadeniz kıyılarına tırmanıyorlar. Allah aziz vatanı bu hayâsız istiladan korusun.
Hürriyet gazetesindeki köşesinde İlber Ortaylı Ordu başka olmak üzere Karadeniz’de işlenen imar katliamlarını yazdı. Ortaylı isim vermeden Belde Evler inşaatını sert ifadelerle eleştirdi. İşte Karadeniz’de İlahi Komedya başlığıyla yayınlanan o yazı…

30 sene evvel dahi söyleseler “Akla gelmeyecek bir çılgınlık” derdim. Hele ilk gördüğüm Karadeniz kıyılarının yani 1966 yılı temmuzunun o unutulmaz pitoresk çarpıcılığında düşünülmeyecek bir kâbus olabilirdi. Dışişleri Bakanlığı bir Danimarkalı gazeteciyle profesör eşini davet etmiş. Arabalarıyla geldiler. O zamanki bakanlığın böyle geziler için mihmandar tutma imkânı yoktu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden rica etmişler. Dekanlık bana sordu. Gezi hattını Çorum’a kadar biliyordum ama ilk defa Samsun’u gördüm. Zengince bir Anadolu şehriydi ama birtakım derbederlikleri vardı. Çarşamba’yı geçene kadar doğrusu çok etkilendiğimi hatırlamıyorum ama Ünye, Fatsa, Ordu yeşilin ortasındaki güzelliklerle doluydu. Karadeniz’in eski ustalarının yapıları tabiata hâkimdi. Hava güzeldi. Masmavi deniz taş ve ahşap karışımı binalar, süratle seyahati tamamlamak için koşuşan karı-kocayla aramı ilk açan sebepti.

 

İMAR FACİASI

Galiba kuzeyli ırkların kendi monoton ülkeleri dışındaki yerlere karşı ilgileri ya çok az oluyor ya da abartılı derecelere ulaşabiliyor. Ordu’nun daha uzun yıllar, 1980’lere kadar yapısı pek bozulmadı. Belediye başkanlarının bunda rolü var ama 1990’lardan itibaren imar nizamında cıvıma ve çokkatlılık patladı. 2000’li yılardan sonra ortalık Dante’nin “İlahi Komedya”sındaki manzaralara dönüştü. Giresun ve Tirebolu ise daha hazin, bazıları eski konaklarını yıkamasalar bile önüne kendi bildikleri çirkin yapıları dikiyorlardı. O güzel Tirebolu ve sonradan birkaç kere daha gidip gezindiğim üniversitede konferansa gittiğim Giresun süratle değişmeye başladı. 2000’li yıllar bu imar faciasının zamanıdır.

Şimdi ise daha utanmazca bir girişim, gökdelen dikiliyor. Giresun’un, o güzel resmin ortasına bir garip gökdelen. Ordu’da ise 3 bloktan oluşan bir gökdelen sitesi. Hangi iktisadi talebe cevap verdiği meçhul bir yatırım. Ama tabiatı tahrip ettiği çok açık.

 

HAYASIZ İSTİLA

Binalar mavi gökle bağdaşmıyor. Yerle ne kadar barışık derseniz denizlerin doldurulmuş kısmına bina dikmek çok mu akıllıca? İstanbul’da yer tükendi. İzmir’e de el attılar. Şimdi de Karadeniz kıyılarına tırmanıyorlar. Allah aziz vatanı bu hayâsız istiladan korusun.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.